Page 98 - 8. SINIF ÇALIŞMA KİTABI - 3
P. 98

9.   Her çocuk aslında doğuştan bir bilim insanıdır. Yaşadığı çevreye büyük bir merakla ve keşfetme arzusuyla bakar. İlk adımlar, ilk
                 sözcükler, ilk sorular evreni anlamaya çalışan bu kâşifin ilk serüvenidir. Bir çocuğun gözünden baktığınızda evrenin ne kadar
                 muhteşem ve bilinmezliklerle dolu olduğunu anlarsınız. Hepimiz dünyaya bir zamanlar aynı gözlerle baktık. Yıldızların ne kadar
                 uzak, okyanusların ne kadar derin olduğunu ve uzak dünyalarda bizim gibi canlılar olup olmadığını düşündük. Büyüyünce
                 kimimiz soru sormayı bıraktık, kimimiz ise içimizdeki meraklı çocuğu hiç kaybetmedik.

                 Bu metinden çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
                 A) Her çocuk doğuştan bir kâşiftir ancak kimi büyüdükçe bu özelliğini kaybeder.
                 B) Çocuğun her sorusuna cevap verilmeli, soru sormasının önü açılmalıdır.
                 C) Çocuklar dünyanın bilinmezliklerle dolu olduğunu bilir.
                 D) Soru sorma özelliğini kaybetmeyenler geleceğin bilim insanı olmaya adaydır












            10.  Eskiler, “Hoca merhum…’’ cümlesiyle sohbete başladıklarında dinleyenlerin en genci dahi “Hoca da kim?’’ diye düşünmezdi.
                 Herkes bilirdi ki adı zikredilen şahıs, Nasreddin Hoca’dır. Hoca, insanlar, gülsün diye fıkra anlatmamıştır. Kaldı ki o devirlerde
                 “fıkra’’ değil “latife’’ denirdi. Millî dağarcığımızdaki gülünen sözler şaka, fıkra, latifedir. “Latife, latîf gerek’’ diye de bir ihtar
                 cümlemiz vardı.

                 Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

                 A) “Hoca merhum” denildiğinde akla ilk gelen Nasrettin Hoca’dır.
                 B) Hoca’nın fıkra anlatmaktaki amacı insanların dönemin sorunlarını düşünmeleridir.
                 C) O dönemde “fıkra” yerine “latife” denmektedir.
                 D) Söz varlığımızda gülünen sözler anlamına gelen birden fazla kelime bulunmaktadır.











            11.  Meyve  ve  sebzelerin  bozulmasına  bazı  bakteriler  neden  olur.  Bakteriler,  bu  gıdaların  içerdiği  suyu  kullandığı  için  onların
                 üzerinde  kolaylıkla  gelişip  çoğalabilir.  Bu  durumda  meyve,  sebzelerin  içeriğinde  ve  görünüşünde  birtakım  değişikliklere
                 yol  açacak  bozulmalara  neden  olur.  Ancak  meyve  ve  sebzeler  kurutulursa  bozulmalarının  önüne  geçilebilir.  Çünkü
                 kurutulan  meyve  ve  sebzelerin  su  miktarı  önemli  ölçüde  azalır.  Bakteriler  de  yeterince  su  bulamazsa  gelişemez.
                 Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

                 A) Bakteriler meyve ve sebze içinde bulunan suyu tüketip çoğalırlar.
                 B) Meyve ve sebzeler kurutulduğunda bakteri oluşumu en aza indirilebilir.
                 C) Kuru gıda içinde su az olduğundan bakteriler yeterince gelişemez.
                 D) Meyve ve sebzelerin bozulmasının en önemli sebebi kurutulmamasıdır.














                                                           91
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103