Page 80 - 8. SINIF ÇALIŞMA KİTABI - 3

7. I. İnönü Savaşı’ndan sonra Büyük Millet Meclisi’nin tanınmasını sağlayan tek gelişme Moskova Antlaşması değildi.
İşgalci güçler bile sonunda bir barış sağlanacaksa bunun İstanbul’dan ziyade Ankara’nın ileri süreceği şartlar
üzerinde olabileceğini anlamaya başlamışlardı. Bu yüzden henüz Moskova müzakereleri (görüşmeleri) devam
ederken, Londra’da da bir konferans başlatılmıştı. 21 Şubat’tan 12 Mart 1921’e kadar sürecek bu konferansa İtilaf
devletleri, İstanbul hükümetine delegelerin arasına Ankara’dan temsilcilerin de dahil edilebileceği tavsiyesinde bu-
lunmuştu. Çünkü İstanbul Hükümeti aleyhine edinmiş olduğu haklardan vazgeçmek istemiyorlardı. Ankara Hükü-
meti bu fikre karşı çıkmış, sonunda konferansa doğrudan davet edilmişti.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Ordularımızın, İnönü Ovası’nda kazanmış olduğu askeri başarının ardından, dış politikada başarılar
elde edilmiştir.
B) Ankara Hükümeti’nin, Londra Konferansı’na katılmasıyla Milli Mücadelede askeri safha bitmiş, diplomatik
dönem başlamıştır.
C) İtilaf Devletleri Ankara Hükümeti ile anlaşmak istemekle birlikte, Sevr Antlaşması’ndan tamamıyla vazgeçmek
istememiştir.
D) Ankara Hükümeti’nin, Londra Konferans’ına doğrudan davet edilmesi, İtilaf Devletleri tarafından resmen tanın-
ması demektir.

8. Türk ordusunun Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmesi, Yunanlıları cesaretlendirmişti. Yeni bir saldırı planı ile
Ankara’yı ele geçirmek, BMM’yi dağıtmak ve Milli Mücadele’ye son vermek istiyorlardı.14 Ağustos 1921’de Yunan
ordusu taarruza geçti. Yunan komutanlar bu işin bitmek üzere olduğuna inanıyorlardı. Hatta İngiliz subaylarını
Ankara’da ziyafete davet etmişlerdi.16 Ağustos’ta iki ordu karşı karşıya gelmişti. Çarpışmalar ise 23 Ağustos’ta
başlamış, Yunanlıların 5 Eylül 1921’de geri çekilmek zorunda kalmasına kadar devam etmişti. Savunma planını
Mustafa Kemal ile Fevzi Çakmak Paşa birlikte hazırlamıştı. Savunma hattı Ankara’nın 50 km güneyine kadar uza-
nıyordu. Bu durum BMM’de paniğe bile neden olmuştu. İşte böyle bir ortamda Başkomutan Mustafa Kemal Paşa,
Türk ordusunun savaşma azmini arttıracak ve savaş tarihine geçecek o emri verdi: “Hattı müdafaa yoktur; sathı
müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.”
Buna göre “Sakarya Meydan Muharebesi” ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yunan kuvvetleri Ankara’yı ele geçirmekle Sevr Antlaşması’nın uygulamaya konmasını amaçlamışlardır.
B) Türk kuvvetlerinin başarısında, Yunanlardan daha üstün askeri teçhizata sahip olması etkili olmuştur.

C) Savaş, Türk komutanlarının askeri yetenekleri sayesinde Türk kuvvetlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır.
D) Yunan kuvvetlerinin Sakarya Nehri’nin batısına kadar ilerlemesi BMM’de paniğe neden olmuştur.

73